aile belirlenimli yaşam

seçemediğimiz ve aşamadığımız sınırlar

insanlar aile belirlenimli yaşamlar sürer. doğdukları yeri seçemedikleri gibi, içine doğdukları sosyal çevreyi de seçemezler ve dünyayı tanımaya başladıkları ilk yıllardan itibaren belirli bir coğrafi alanda, küçük bir örneklemin içerisine sıkışır kalırlar. mekana sıkışmış insan kendi içerisinde de yine kendi seçmediği kimliklere sıkışır ve gerçek benliğini fark edemeden kendini bu kimliklerle algılamaya ve tanımlamaya başlar. kadın olmak, müslüman olmak, savaşın olduğu bir ülkede doğmak, toplumsal normlara göre çirkin bulunmak gibi seçmediği sınırların içine sıkışan insan, tüm yaşamını bu sınırlar içerisinde yaşamaya ve ilişkilerini de bu sınırlar içerisinde kalan kısıtlı bir örneklemle kurmaya çabalar.

zamana, mekana, bedenine ve kimliklerine hapsolmuş insan, ne kendine ne de diğerlerine kavuşamaz.

“doğumdan 5 dakika sonra ismine, dinine, milletine, ve mezhebine karar verirler. ve sen ömrünün geri kalanını seçmediğin şeyleri savunarak geçirirsin.” arthur schopenhauer.

Last updated